Öncelikle herkese merhaba, bundan sonra youtube kanalım ile paralel olarak buradan yazılar paylaşmaya devam edeceğim. Şimdiden ilginize teşekkür ederim ve hemen konumuza geçelim.
Fosil jeolojik zamanlarda yaşamış her türlü canlının taşlaşmış kalıntısı ve izine denir. Tortul kayaçlarda meydana gelir peki neden? Çünkü aşınıp taşınarak fosili örtebileceği tek ortam bir tortullaşma sürecidir, aynı zamanda biz fosillere taşlaşmış kalıntı ve izler demiştik.
Peki ya fosilleşme nedir ve nasıl işler? Bir canlının ölümünden taşlaşmasına kadar geçen olaylara fosilleşme denir.
Kabaca 3 aşamada gerçekleşir. ÖLÜM-GÖMÜLMEÖNCESİ-GÖMÜLMESONRASI.
Fosilleşme farkı çeşitlerde mi meydana gelir?
Tam 7 fosilleşme türü vardır.
1. Kalıp ve Kabuklaşma (inkrustasyon)
Canlı gömüldüğü tortulun içinde, çevreleyen tortulun baskısı ile bir iz bırakır, bu iz kavkının veya fosilin dış morfolojik özelliklerini bir kalıp şeklinde yansıtır. Kabuklaşma ise gömülme ve taşlaşmanın değişik evrelerinde fosil kavkısı üzerinde diyajenetik bir kabuk oluşumuyla da gerçekleşebilir. Traverten çökelleri bu tür fosilleşmenin en yaygın göründüğü oluşuklardır.
2. Mineralleşme
Ölen canlı, kimyasal çökelimin olduğu (silis, kalsit, pirit, Ca-fosfat, Fekarbonat vb.) bir ortama düştüğünde, organizmanın hücreleri bozulmadan, ortamdaki kimyasal madde tarafından doldurulabilir ve mineralleşerek taşlaşır. Bunu anlamamıza yarayan en iyi örnek taşlaşmış ağaçlar bu şekilde oluşur ve mineralleşmeye bir örnektir.
3. Yerdeğiştirme (=Sübstitüsyon=Ornatma)
Bu tür fosilleşme, gömülme sonrası tortul içinde gelişen bazı kimyasal olayların etkisiyle, organizmanın kavkı, iskelet gibi sert kısımlarının kısmını oluşturan mineral (kalsit) veya biyo mineral (apatit (kemik ve diş yapısındaki gibi)) yavaş yavaş, ortamın kimyasal özelliklerine göre pirit, bakırsülfür, demiroksit, demirkarbonat, kalsit gibi farklı mineraller ile yer değiştirmesi sonucu gercekleşir. Yerdeğiştirme ile fosilleşmede organizmanın morfolojik özellikleri korunabilir ancak, anatomik özellikleri silinir, öyleki bazı durumlarda paleontolojik tayin mümkün olmayabilir (sefalopodlarda aragonitik ilksel kavkının pirit ve demirleşmesi yaygındır). Yerdeğiştirme mineralojik ornatma yoluyla gerçekleşir; Mineralojik ornatma yoluyla ilksel mineral tamamen başka bir minerale dönüşür (örn; silisin kalsite, kalsitin pirite dönüşümü).
4. Yeniden kristalleşme (rekristalizasyon):
Yaygın olarak gözlenen rekristalizasyon ile orijinal kavkı veya bir şekilde fosilleşmiş kavkı yeniden kristalleşerek aynı mineralin farklı bir formuna (şekline) dönüşür. Örneğin, çubuksu kalsitten yapılı kavkı diyajenez sırasında eşboyut kalsite veya mikrokristalin kalsite (mikrite) dönüşür. Tanımda belirtildiği gibi rekristalizasyon ancak aynı minerelin bir başka forma (şekle) girmesiyle oluşur. Bir özel durum olan Tersinme mineral bileşimi aynı olan, örneğin aragonitin (CaCO3) kalsite (CaCO3) dönüşmesi gibi bir durumdur. Bir mineralin bir başka minerale dönüşmesi (Ornatma) olduğu halde, mineral bileşimi aynı olduğu için fosilleşmede bir rekristalizasyon gibi değerlendirilir. Birçok omurgasız organizmanın kavkısını oluşturan ve duraysız olan aragonit daha duraylı olan kalsite dönünüşerek fosilleşmeyi sağlar.
5. Mumyalama
Canlının, bitkilerin ürettiği reçine (amber) içinde gömülmesi ile oluşur. Buz ve tuzlar içinde de benzeri fosilleşme görülebilir. Bu tür fosilleşme, organizmanın en iyi korunduğu fosilleşme türüdür. Ancak doğada bu tür ortamlar oldukça kısıtlıdır. Örneğin sinek, böcek gibi bazı canlılar bitkilerden akan öz suyu (reçine) içinde tutsak kalır ve ölür. Bu öz suyu, zamanla sertleşir ve fosilleşir. Böylece şeffaf bir yapı içerisinde çürümeden korunmuş olur.
6. Kömürleşme (Karbonlaşma)
Kömürleşme çoğunlukla bitkilerde ve seyrek olarak da hayvansal organizmalarda (graptolit, balık, artropod vb.) görülen fosilleşme şeklidir. Gömülme sonrasında, belirli bakterilerin biyokimyasal etkileri ve bazı jeolojik olaylar yardımı ile sıcaklık ve basınç organizmaların bünyelerindeki H, O ve N oranının azalmasına ve C oranının artmasına neden olur. Böylece organizma tamamen veya kısmen karbondan yapılı hale gelir, bu nedenle kömürleşen organizmalar siyah renklidir. Kömür katmanı içinde fosilleşen organizma tüm anatomik ve morfolojik özelliklerini kaybeder. Katmanın üzerinde fosilleşen organizmaların morfolojik özellikleri ise korunabilir.
7. İz fosil
Bentik (bentonik: tabanda yaşayan) canlıların yumuşak zemin (çamur, kil) üzerinde bıraktığı yaşam izlerinin fosilleşmiş kalıntıları iz fosil olarak adlandırılır. Organizmanın kendisi gözlenmez.
Bilinen en eski fosil?
Proterozoyik dönemin sonlarına doğru, günümüzden yaklaşık 580 milyon yıl önce (+-10yıl) yaşamış edicarana faunasına ait çok hücreli ökaryot bir organizmanın fosili. ilk olarak Güney Avustralya'daki Edikara tepelerinde(İngilizce: Ediacara Hills) bulunduğu için bu canlılara bu isim konulmuş. Edikara faunasına ait canlılardan bazıları daha sonraki dönemlerde ortaya çıkan hayvanların formlarına benzeştikleri için genelikle hayvanların ilkel ataları olarak tahmin edilmiş.
Benim anlatacaklarım bu kadardı, kullandığım tüm kaynakları videomun altında bulabilirsiniz, ayrıca kanalıma abone olursanız da çok mutlu olurum. Kendinize iyi bakın arkadaşlar, hepinize sağlıklı günler diliyorum :))
Comments